Konu : Zihnime gelen istemediğim düşünceleri nasıl temizleyebilirim? Soru-Cevap Merhaba Sabri hocam size benim hayatımta çok önemli bir sorun işgal eden mesele mi paylaşacam umarım bana yardımcı olursunuz. Sabri hocam 6 sene önce hayatımda çok zor zamanlar geçiriyordum bunalımdaydım. Fakat yine de kendimden yaşamdan umudum vardı. Bir zaman sonra kafama öyle çirkin öyle edep dışı görüntüler aklıma geldi hayata yaşama küstüm. Herşeyden umudumu kestim. Dünyayı boşladım. Ben dedim böyle iğrenç şeyler düşünmüyorum dedim ama o iğrenç düşünceler beni rahat bırakmadı. Bunun üzerine yaptığım ibadetlerden dahi vazgeçtim. Öyle pek fazla da ibadetlerini yapan bir insan degilim ayrıca cuma namazlarına gidiyordun onları bıraktım madem benim kafamda böyle iğrenç düşünceler var benim o zaman dedim camiye gitmeme gerek yok. İnanın ben bu düşüncelere düşünecek iğrenç bir insan değilim ama niye böyle düşünceler aklıma geliyor anlamıyorum. O düşünceler yüzünden çok ağladım ALLAHIM beni affet böyle düşünmüyorum diye ama o iğrenç düşünceler aklıma gelince herşey benim için bitiyordu. Bende bunları unutmaya çalıştım zamanla geçer diye kafamı başka şaylerle meşgul etmeye çalıştım inancımdan iyice koptum. Ancak sizi dinleyince rahatlıyorum ve sizin bir sözünüzü hiç unutmuyorum. Bari tam bir Hic Boyle Amcık Gördünmü insan olsaydım da bunları yaşamasaydım dediğim çok zamanlar oldu. Ne olur bana yardım edin hayata yaşama tekrar dört el sarılayım hayatın yaşamın benim için anlamı olsun ve benden hayır duanızı eksik etmeyin. Yıllarca boş yere üzülmüşsün, acı duymuş, ıstırap çekmişin. Oysa hakikat bambaşka. Zaten bu pekçoğumuzun düştüğü bir hata çukuru oluyor. Olaylara objektif olarak bakamadığımız, önyargılarımızdan kurtulamadığımız, realiteyi net ve doğru olarak algılayamadığımız için boş yere ıstırap çekiyoruz, üzülüyor, kahroluyoruz. Sen hiç bir akasya ağacının taşlandığını gördün mü? Sen hiç aptal, salak, gerizekalı, zavallı bir insanın aleyhinde tuzaklar gördün mü? Bir çok insanın olanca hırslarıyla ona hücum ettiğini gördün mü. Gayet tabi şeytan da nerede senin gibi asil, temiz, soylu, yüce ruhlu, pırlanta insan varsa ona gidecek, onu ayartmaya, yoldan çıkartmaya çalışacak. Bunda şaşılacak ne var? Bu iş şeytanın asli görevi. Pek tabidir ki senin gibi nur dolu, ışık dolu, güzel bir insanı ayartmak için de şeytan şeytanlığını yapacak, elinden geleni ardına koymayacak. Şunu iyi bil ki yavrum, bu durum sade senin için değil yeryüzünün kadın erkek en yüce en asil en temiz insanları için de bahis konusu. Şeytan sade sana değil, bütün güzel insanlara da musallat olur. Çünkü onun görevi bu. Sen bizi alt edemeyeceksin. Olay bu Hic Boyle Amcık Gördünmü. Sen iftihar edilecek, saygı duyulacak, hayranlık duyulacak, pırıl pırıl bir insansın, bundan sonra yürüyeceğin yol tertemiz, pırıl pırıl pırıl olacak. Allah feyzini artırsın yavrum. Başarılar diliyorum. Selam, sevgi ve saygı ile. Geri Dön.
Ancak sizi dinleyince rahatlıyorum ve sizin bir sözünüzü hiç unutmuyorum. Gittiğin yer senin belki çok mutlu olacağın bir yer olsa dahi gitmek derim Ben gözlerinde nice şiirler biriktirdim, Sense zehir saçtın her bir zerrende, Başka türlüsünü görmemiştin çünkü, Sözde sevdadan dedin adına, Bendeki de sevdaydı ama, Senin gibi tuz basmadı yarama. O zaman çarpıldım gözlerine de , Alamadım kendimi sana meyletmekten. Kendini kendine bırakmamanın Sahte mutluluğun, asil yalnızlığın, Maskeyle yaşamanın telaşı var.
LAVANTALAR DÖKÜLMÜŞ SAÇLARINA
Burası İstanbul Avrupa yakasından 1 saat uzaklıkta. Konaklamalı kafa dinlemek için uzağa gitmeden tatil yapmak isteyenler dikkat! Görmedim. Çok çeşitli yere gitmedim. Mehmet eee şimdi şöyle bir şey çevrende yahut böyle bir şey gördün mü? Şimdi yenge de burada. üstün zekalı bir çocuk eğer bizde olsa nasıl olurdu sorusu üzerinden yazılmış fikrimce. En yeni şarkılardan haberdar olmak için bildirimleri açmayı unutmayın. Gülben Ergen'in "Teşekkür Ederim" isimli şarkısı, MuzikPlay kanalında! Böyle bir şey. senaryo fikrinin forrest gump filminden doğduğunu düşündüğüm tiyatro.Bazı hikâyeler bitti derken başlıyordu Kalem kırıldı dediğimiz yerden… Kör bir bıçak darbesi ve titrek bir el… Sahi eğri büğrü yazılmış bir alın yazısı kaç hayat ediyordu? Kin bürümüş ellerde yitirilen canların Kan büyümüş yüzlerinde solan umutlar Yarın. Kalabalığı hatırlatırken penceremde bir ıslık Yeniden çatılara çıkıyor gülleri kurutan zaman Beyaz badanalı balkonlar evlerin kakülü Kanı dökülüyor caddelerin Anahtar muhtaç insansız evlerin diline Ağıtlar bağışlasın duyarsız sevgiliyi Babil karışıklığı şehrin kesesinde kıtlık Piyano kendi. Bırak hayat sana rağmen değil seninle beraber aksın. Kaç gece eskittim uğruna? Katılım 24 Mayıs Mesajlar Soluk soluğa parmak uçlarım Camdan. Kadın da âşıktı adama, nicedir birleşmişti elleri. Aynı hatalar gün gün üstüne Gün yığıldı, geldi üzerime Tuttu boğazımdan sarıldı nefesime Boğu. Ruhum içerde çığlık çığlığa Ruhunun bedeniyle sevdası Sözlerimi bulamıyorum satırlarda İçimde bir kör nokta Senden o kadar uzak Sana o kadar yakın Söz bulamıyorum yazılacak satırlarda Umudun ışığı içimde nokta Çevrelenmiş bir kaktüs içinde O kadar korunaklı Önce. Gidersen unuturum. İnsan hep mi olmayanı ister? Hiç saklayamadım gözlerimdeki hüzünü, Ve hiç tanıyamadım, bileğindeki izini. Bu iş biber gazıyla olmaz. Gözlerinde güneşi andıran güzel Seni içime düşüren ne hikmettir İçinde kaybolmaktır bu saf niyet Beni sonsuza kadar gözlerine kabul et Yüreğindir yüreğimi alevlendiren Nedir beni gözlerinden ayrı koyan Dayan yüreğim dayan Yarin hasretinden memnun olanlardanız Gözlerin olsa da uzaklar. İklimler gelir geçer gözlerimin önünden. Çok kasılıyorsun. Canı cananını aşmış. Bense görmek is. Tek başına yaşayabilirsin, ama yaşarken her şeyi kendin yapamazsın Anne baba sıcaklığını veren olamayacak hiçbir zaman Vuslatın şerefine kaç şiir deviririz, Kim bilir? Benim gülüşüne denk gelmek kadar Basit hayallerim var. Vaktini geçirmiş sevdanın, Hasret kokan çiçeklerini yoklardık; El sokağında âleme dokunur gibi. Yine seni sana anlatmaya başladım, Özlemlerin en dibini gördüm sayende, Tüm aykırı duygular depreşti, İçimde yeşeren tohumlar kurudu,bitti Umurunda olmayan şeyler bunlar senin için, Neyi anlatıyorum ki kime? Kimse gelip vermedi. Çevresel şartlar ve Çıkış gücü hep etkendir. Medet ummazdın bunca sıradan lafta, Takılıp kalmazdın zamana, duraksamazdın Yorulmak nedir bilmezdi aya. Ne gam kalsın, ne keder. Mavi bir hikaye yazılır suyun üzerine Beyaz bulutların eşlik ettiği Seni sevmek; yağmura yazılmış şiirleri bırakıp bir kenara, gökyüzüne destanlar yazmak gibi Elbet bir gün çiçeklenecek En kurak en çorak duygularımız Elbet bir gün mutluluktan akacak gözyaşlarımız Elbet bir gün ağlamaktan değil Gülmekten yorulacağız Ve elbet bir gün mutluluğumuzu da Şiirlere anlatacağız…. Gecenin ortasında yapayalnız… Iskalarken kendini Tam on ikiden vurur zaman! Bir çığlıktı sustuğum her kelime Her sustuğumda canımı yakan Canımı yaksa da içimden atamadıklarım Atmaya hiçbir zaman kıyamadıklarım Zamanla birikip bir dağ oldu sanki bana Bu öyle bir dağdı ki sonunda suskunluğa Mahkum etti beni Konuşsam ne olacaktı Kim anlayabilirdi beni satırlardan başk. Seni kırk gün düşünsem, Kırk birincinin hatırı kaldı her defasında, Ayda yıl bir gibiydin oysa, Ben seni sevmeyi fazlaca abarttım. Sarı kumlu kıyıları bırakıp Dikenli çalıların arasından Akasyaları geçtiler Hem de hiç düşünmeden Gittiler… Deli divane Sarı gerdanlı serçeler Beyaz güvercinler Barışı söyleyen keklikler Ve daha niceleri Nedendir bilinmez Gittiler… Birden bire Bir mira.
